T
T.C.
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
İKTİSADİ ve İDARİ BİLİMLER
FAKÜLTESİ
ANONİM ORTAKLIKLARDA GENEL KURUL ve İNTERNET
Yard. Doç. Dr. Şaban KAYIHAN
Sakarya 2002
KISALTMALAR
Abs. : Absatz
AG : Aktiengesellschaft
AktG
: Aktiengesetz
AO
: Anonim Ortaklık
AOL
: American On Line
aşa. : aşağıda
B2B
: Bussiness to Bussiness – İşten işe ticaret
Batider
: Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi
BGH
: Bundesgerichtshof
BGHZ
: Entscheidungen des Bundesgerichtshof in Zivilsachen
bkz.
: bakınız
C. : Cilt
CG
: Corporate Governance
EDI
: Electronic Data Interchange
GK
: Genel Kurul
GmbHG
: Gesetz betreffend die Gesellschaften mit beschraenkter Haftung
Karş.
: Karşılaştırınız
m.
: madde
NaStraG
: Namensaktiengesetz
OECD
: Organization for Economic Cooperation and
Development
§ : Paragraf
Rdn.
: Randnummer
Rz.
: Randziffer
SEC
: Security and Exchange Commission
SPK.
: Sermaye Piyasası Kanunu
TTK.
: Türk Ticaret Kanunu
TTSG. : Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi
USD
: Amerikan Doları
vb.
: ve bunun gibi
vd.
: ve devamı
YK.
: Yönetim Kurulu
ZGR
: Zeitschrift für Unternehmens – und Gesellschaftsrecht
ZHR
: Zeitschrift für das gesamte Handelsrecht
Anonim Ortaklıklarda Genel Kurul ve İnternet
Yrd. Doç. Dr. Şaban
KAYIHAN
I. Giriş
A. Genel Olarak
Sürekli gelişen ve ilerleyen
bir iletişim aracı olan internet, önceleri elektronik bilgi mübadelesi (EDI-
Electronic Data Interchange) ismi altında çalışan ve daha sonra elektronik
ticarete dönüşen sistemin bir yansıması olarak yatırım danışmanlığı ve kıymetli
evrak
alanında da söz sahibi olmaya başlamıştır. Elektronik ticaret kavramı öğretide
geniş kapsamlı olarak; “İnternet üzerinden bilgisayar desteği ve iletişim
teknolojisi kullanılarak mal satımının ve hizmet arzının gerçekleştirilmesi,
ürünlerin ve hizmetlerin tanıtılması ve bunların ticari amaçlarla piyasaya
sunulması, satışlarının yapılması ve satış bedellerinin tahsil edilmesi”
şeklinde tanımlanmaktadır.
Elektronik ticaret çok kısa
denilebilecek bir süre içinde gerek ekonomistleri ve gerekse hukukçuları da
şaşırtarak çok büyük oranlarda ticaret hacmine ulaştı, pazarlama tekniklerinde,
alışveriş hayatında, alınan malların bedelinin ödenmesi yöntemlerinde pratikte
köklü değişiklikleri beraberinde getirdi. Bundan böyle virtüel (sanal) alışveriş
merkezlerinde gezilerek sipariş verilebilmekte, siparişler kabul edilip normal
mal teslimindeki gibi tüketiciye ya da o malı ticari amaçlı olarak satın alan
müşterilere teslim edilebilmektedir. Bunun yanısıra software programları gibi
bilgisayar ve internete özgü ürün ve hizmetler ile kitap, film vb. mamüllerin
internet vasıtasıyla pazarlanması da gelişme göstermiştir.
Bu davranış tarzının müşteriler ve diğer ilgiler için çok önemli avantajlar
sağladığı ortadır. Gerçekten de bir işletmenin web sayfasını ziyaret,
müşteriler, tüketiciler, ortaklar ve diğer ilgililer için ticaret siciline ve
ortaklık verilerine ulaşmaktan çok daha kolay ve ucuz olmaktadır.
Doğal olarak internetin
etkisi sadece bununla da sınırlı kalmayarak, yukarıdan beri saya geldiğimiz
ürünleri pazarlayan kurumların iç örgütlenmesi ve işleyişi de internet
teknolojisinin gelişmesinden payını almaya başlamış ve bütün bu alanlarla ilgili
ülke mevzuatlarında değişiklik ve yeni düzenleme yapma gereğini ortaya
çıkarmıştır.
B. İncelemenin Konusu
İnternetin ticaret hukukunu
bu kadar etkilemesinin diğer bir uzantısı olarak gündemdeki konu anonim
ortaklıklarda (AO) genel kurul (GK) toplantısının yapılması ile ilgilidir. AO’da
GK toplantılarının internet üzerinden yapılabilmesi ve bu şekilde takip
edilebilmesi mümkün olmalı mıdır, yoksa zaten olduğu şekliyle belirli bir
mekanda maddi toplantı biçiminde yapılmaya devam mı edilmelidir?
Biz de çalışmamızda,
yürürlükteki ticaret hukukumuza göre AO’ların GK toplantılarının nasıl yapılması
gerektiğini özetleyerek, AO’larda internet üzerinden GK toplantısının
yapılabilmesi lehine ve aleyhine olan görüşleri değerlendirmeyi, Alman Anonim
Ortaklıklar Hukukunda konu ile ilgili gelişmeleri ele almayı ve şu andaki yasal
düzenlememiz çerçevesinde ülkemiz hukukunda da internet üzerinden AO’larda GK
toplantısının yürütülüp yürütülemeyeceği sorularına cevap bulmayı, GK’ların
internet üzerinden yapılabilmesi için yasal düzenleme gereğini ortaya koymayı ve
bunu yaparken de bu konuda önerilerde bulunmayı amaç edindik.
C. Anonim Ortaklıklar Hukukunda Yeni Bir Olgu
Olarak İnternet ve Kullanım Nedenleri
İnternet teknolojisi artık
sıradan vatandaşların mutfağına kadar girmiş olup, dünyayı en az matbaanın,
raylı sistemlerin, otomobilin, uçakların, telefonun ve elektriğin icadı kadar
değiştirmiştir. Bu teknoloji, normal bir insanın yaşam zevklerinde
değişikliklere yol açmasının yanısıra bundan daha etkin bir şekilde pratik
ticaret hayatında da öyle kökten değişikliklere yol açmıştır ki, bu
değişikliklerin oluşum hızı da gerçekten hayret edilecek derecededir.
Elektriğin, telefonun, televizyon ve radyonun icadı belirli bir zaman süreci
içinde gelişmiş ve insanlara bu icatlara alışma ve benimsemeleri için oldukça
uzun süre tanımış olmalarına karşın, internetin bu anlamda insanlara aynı süreyi
tanımadığı açıktır.
Her şeyden önce internet
sisteme entegre haricinde zaman kaybına yol açmaksızın ve çok da büyük
masrafları gerektirmeden herkesin herkesle iletişim kurabildiği bir iletişim
aracıdır. Doğal olarak bu durum ticaret hayatında da yeni yeni ufuklara yol
açmaktadır. Gerçekten de piyasaların şeffaflığı, artık hayatın normal akışının
bir sonucu olup sadece bazı kişi ve kuruluşlara özgü bir sır olmaktan çıkmış
görünmektedir. Bundan böyle piyasalara ve arz-talep oluşmasına özgü bilgi veren
kişilere, örneğin, komisyoncu ve brokerlara duyulan ihtiyaç ortadan
kalkabilecektir. Çünkü bu ve benzeri kişi ve kurumlar internet yüzünden
işlevlerini kaybetmeye başlamışlardır. İnternet, işletmeler için ticari
çıkarlarını dengeleyebildikleri bir platform oluşturmaktadır. Bu da uygulamada
B2B (Bussiness to Bussiness – İşten işe ticaret) olarak adlandırılmaktadır.
İnternet üzerinden B2B yapılan satışların ve ticaret hacminin yükseliş oranının
daha da artacağı, 2003 yılı itibariyle de 1.3 milyar USD’a ulaşacağı
öngörülmektedir.
Doğal olarak bu da satıcıların mesleklerini, örneğin, otomobil yedek parça ve
yarı mamül hammadde satımı ile uğraşan vb. meslek sahibi olan kişilerin
işlerini yakından etkileyecektir. Piyasalarda bu şekilde şeffaflığı, sürati
sağlayan internetin ve bunun getirdiği değişim hızı doğal olarak beraberinde
tabiri caiz ise kurbanları da getirecektir. Bu tıpkı matbaanın icadı ile el
yazımı ile uğraşan meslek sahiplerinin işini kaybetmesi gibi bir olay olacaktır.
İnternetin kabul edilebilirliği o denli yaygınlaşmıştır ki, artık internet
kullanımının gerekliliğine hiçbir şüphe kalmamıştır. Bu bağlamda soru internet
kullanımında olmayıp, bu teknolojinin nasıl kullanılması gerektiğine ilişkindir.
Bu nasıl sorusuna ise hukuki alanda cyber law ya da
siber hukuk cevap bulmaya çalışmaktadır. İnsanlar internetin
sunmuş olduğunu piyasanın şeffaflığı yanında, bu iletişim aracının onlara
bahşettiği kolay alışveriş imkanlarını rahatça kullanabildiklerinden internetten
tüketici olarak da yararlanabilmektedirler. İnternet insanlar için sadece
perakende alımlarda yardımcı olmayıp, ayrıca piyasa ekonomisi hakkında bilgi
akışı ve kaynakları sunmakta onlara zahmetsiz bir şekilde kıymetli evrak
niteliğine sahip pay senetlerini alıp satma imkanı da tanımaktadır. Bu yolla
ilgililer internet vasıtasıyla yüzlerce şirketin paylarını alıp
satabileceklerdir. İnternet bütün bu fonksiyonları yanısıra çok önemli bir bilgi
kaynağı haline gelmiştir. Ayrıca günümüzde yeni bir yatırım aracı olarak
karşımıza çıkmaktadır. İnternetin piyasa ekonomisi bakımından çok önemli bir
diğer fonksiyonu ise işletme devir alımlarında bir ödeme birimi olarak
kullanılmaya başlanmasıdır. Nitekim Amerikan On line (AOL) şirketi, Time
Warner’ı devralırken bunun karşılığını para olarak değil de internetteki
AOL hissesi ile ödemiştir. Bu şekilde devir alımlar olmasaydı belki de
bu ve benzeri işletmelerin devredilebilmesi mümkün olamayacaktı.
İnternet günümüzde artan bir
oranda ticaret hayatına çok önemli bir ivme kazandırmış ve emtiaların internet
üzerinden satımı oranı önemli ölçüde artış göstermiştir. İnternet sermaye
piyasaları alanında da pay senetlerinin alım-satımı ile bunların değer
artışlarının belirlenmesinde araç olarak da önemli bir rol oynamaktadır. Sermaye
piyasalarında yatırım yapan yatırımcı bundan böyle internet üzerinden ve dahası
ev ortamında yatırım portföyünü rahatça kontrol edebilecektir. Yatırımcının ara
sıra ya da periyodik olarak bankasına ya da aracı kurumlara giderek yatırım
danışmanı ile görüşmesi ve bunun için de ek ücret ödemesi artık eski
yatırımcıların davranış tarzları olarak karşımıza çıkacaktır. Şu hale göre,
gelişen teknolojinin yatırımcıya sağladığı imkanlara paralel olarak gündemi ve
gelişmeyi takip eden yatırımcılar artık bağımsız olarak ve bir danışmana da
ihtiyaç duymaksızın çok daha düşük masraflarla internet ortamında alım-satım
talimatını verebileceklerdir. Bu da yatırımcının aracıya ihtiyaç duymadan reel
olarak doğrudan pay senedi alım-satımında bulunabileceği anlamına gelmektedir.
İşte bütün bu gelişmeler
internetin, kıymetli evrak alım-satımında yatırımcı ile iletişim kurmasını
sağlamakta sınırlı mı kalması gerektiği yoksa pay senetleri hukuku ile de ilgili
olarak GK toplantılarında da iletişim işlevi görüp görmemesi konusunda fikri
bazda tartışmalara yol açmış ve reel GK toplantılarının karşısında virtüel GK
toplantıları yapılabileceği yönünde fikirler hızla artmıştır.
Bununla birlikte Alman uygulamasının bu soruyu ihtiyatlı bir şekilde
cevapladığını görmekteyiz.
Bu konuda en önemli uygulama, en büyük Alman Anonim Ortaklıklarından olan
DaimlerChrysler AG’nin 2000 yılı itibariyle GK sezonunda paydaşların oy hakkını
dikkatli bir şekilde internet üzerinden kullandırması olmuştur.
Bundan başka Alman mesleki çevrelerinde tamamen virtüel GK’un avantajları ve
dezavantajları ile ilgili yoğun bir tartışma süregelmektedir.
Amerikan uygulamasında bu tartışma, internetin iletişim aracı olarak AO
paydaşları arasında daha etkili kullanılması gerektiği yönünde sona ermiştir.
Ancak hemen belirtelim ki, Amerika’daki Shareholder-Meeting denilen GK
toplantıları bizim de tabi olduğumuz Kara Avrupası Hukuk Sistemindeki GK
toplantılarından hukuki bazda çok daha az önemli olduğu için, bu anlamda
Amerika’daki uygulama ile hukuk sistemimizdeki GK’un mukayese edilmesinin bir
ayağı topal kalmaktadır denilebilir. Alman doktrininde Claussen’in
ifadesi ile bu karşılaştırma bir nev’i elma ile armudun karşılaştırılması gibi
bir sonuç ortaya çıkarmaktadır ki bunun da doğru bir düşünce tarzı olmadığı
ortadadır. Bu itibarla Amerikan Hukukundaki Security and Exchange Commission (SEC)’in
elektronik medya araçlarını sermaye piyasası hukuku alanında kullanmaya yönelik
bakış açısı
bizim hukukumuz bakımından şu anda geleceğe yönelik ve fakat gerekli bir bakış
açısı olarak görülmektedir.
Alman hukukunda özellikle
Noack
AO’larda GK’un internet ortamında yapılması ile ilgili görüşlerle bu konuda
çekim merkezi olmuştur. Alman doktrininde hakim görüş de zaman içerisinde
Noack tarafından savunulan AO’larda internet üzerinden GK toplantısı
yapılmasında –oy hakkı temsilcisi- modelini benimsemiştir.
Bütün bu görüşlere kulağını tıkamayan Alman Federal Parlamentosu Noack
tarafından ortaya atılan –oy hakkı temsilcisi- modelini kabul edilebilir bir
model olarak benimsemiş ve 18 Ocak 2001 tarihinde Alman Paylı Ortaklıklar
Kanununda (AktG) değişikler getiren Namensaktiengesetz’i (NaStraG)
kabul etmiştir. Kanun 25 Ocak 2001 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bu kanun AO’larda internetin ne şekilde kullanılabileceğine ilişkin ilk adımları
atmıştır. Alman hukukunda nama yazılı pay senetleri ile ilgili reform, özellikle
bu senetleri hamiline yazılı pay senetleri ile eşitlenmesini, GK toplantısı
hazırlığını basitleştirmeyi, temsil yetkisi verilmesini, kolaylaştırılmış oy
hakkının kullanılmasını ve “elektronik iletişim medyası” (faks,
elektronik posta vb.) ile bu alandaki yeni iletişim araçlarının pay senetleri
hukukuna entegrasyonunu sağlamayı amaçlamakta (AktG. §25 Abs. 2) ve böylelikle
de pay sahipleri çemberine uluslararası boyut kazandırmayı hedef almaktadır.
Alman yasa koyucusu bu alanda
ikinci bir reform hareketi ile (NaStraG2) GK’u tamamen reformize etme hareketine
girmiş ve bu sayede Paylı Ortaklıklar Kanunu’nun (AktG) 117-147. paragraflarını
internet kullanımına elverişli hale getirmiş
ayrıca başkaca ülkeler de bu yönde düzenlemeler yapma yoluna gitmişlerdir.
Şu hale göre, son yıllarda
gündeme gelen “GK ve İnternet” konusu önlenemeyenden ziyade dönüşü olmayan bir
yol olarak gözükmektedir. Çünkü 2010 yılını müteakiben, güvenilir istatistiki
bilgilere göre günde asgari 40 geleneksel GK yapılacağı öngörülmektedir.
Diğer taraftan da şu ana
kadar yapıla gelen geleneksel GK’ların küçük AO’lar için pahalıya mal olduğu da
bir vakıadır.
Bu GK toplantılarının yapılabilmesi için her GK başına en az 40-50 kişinin
görevlendirilmesi gerekeceği gibi GK’ların yapılabilmesi amacıyla uygun
salonların bulunmasının da pahalıya mal olacağı ortadadır. Bunun yanısıra,
ortaklık paydaşları bu maddi toplantı yerine gitmek ve GK toplantısına katılmak
için hem zaman kaybedecek hem de yüksek oranda harcamalar yapmak zorunda
kalacaklardır. Hatta küçük yatırımcı açısından bu durum elde etmiş olduğu geliri
kaybetmesine de yol açabilecektir. Bazen binlerce ortağı olan bir anonim şirket
ortaklarının hepsini bir araya getirmekteki güçlüğü bir tarafa bıraksak bile
anonim şirketlerin artık uluslararası boyut kazandığını, uluslararası
yatırımcılar için yolların uzayacağını ve bunun sonucu olarak da GK’a katılım
masraflarının daha da artacağını düşündüğümüzde GK’lara katılım oranının
düşeceğini kolaylıkla söyleyebiliriz.
Buna karşılık, internetin kullanım alanı gün geçtikçe genişlemekte ve aynı
zamanda kullanımdan kaynaklanan masrafı ise düşmektedir.
Bundan dolayı ortaklık paydaşlarının GK toplantılarına katılımını ve katkılarını
geliştirebilmek için rahat ve ucuz bir şekilde haklarını internet üzerinden
kullanabilmelerine imkan tanımak akla da uygun görünmektedir. Nitekim, OECD
Corporate Governance prensipleri de paydaşların modern teknolojiler yardımı ile
işletme aşamalarında yer almasını tavsiye etmektedir.
Şu hale
göre, kanun koyucunun anonim ortaklıklarda GK’a ilişkin düzenlemeleri reformize
etmesi yükümlülük ve sorumluluğu artmakta olup, internetin bu alanda düzenleme
dışı bırakılmasının mümkün olmadığı açıktır. Günümüzde insanlar zaten interneti
tüketici olarak ya da pay senedi alım- satımında kullanmaktadırlar. Buna uygun
olarak internet üzerinden pay senetleri alınabiliyorsa, bu pay senetlerinin
paydaşa sağlamış olduğu haklar da internet üzerinden kullanılabilmelidir. Bu
aynı zamanda uzun vadeli olarak yatırım yapan ve pay senetleri satın alan
istikrarlı paydaşların da menfaatine olacaktır. Kanımızca bu tür uzun vadeli
düşünen ve istikrarlı davranan paydaşlar ekonomik ve hukuk politikası açısından
da desteklenmesi gereken paydaşlardır. Gerçekten, uzun vadeli düşünen paydaşlara
kısa vadeli düşünerek gündelik on line pay ticareti yapan paydaşlar gibi
haklarını kullanmaları bakımından internetin getirmiş olduğu kolaylık ve
kazanımları onların da hizmetlerine sunmak hakkaniyet gereğidir.
II.
Anonim Ortaklıklar Hukukunda Genel Kurul
A.
Genel Kurulun Toplanması Mecburiyeti
Şu andaki düzenlemeler
ışığında TTK. hükümlerine göre, bir GK’un varlığından söz edilebilmesi için ilk
şart, pay sahiplerinin ya da temsilcile rinin maddi toplantı şeklinde bir araya
gelmeleri yani toplanmalarıdır ( TTK. m. 360 vd. ; 364 vd. 370). Bir başka
deyimle, TTK. GK’lların bu şekilde yapılması yönünde emredici bir hüküm
getirmiş olduğu için, AO paydaşları TTK. m. 297/7 ile getirilen düzenlemeden
faydalanıp da esas sözleşmeye bu konuda bir hüküm koyamazlar ve koysalar dahi bu
geçersizlik yaptırımı ile karşı karşıya kalır. Buna göre, bu konudaki
yürürlükteki hukuk (de lege lata) gereğince, AO’larda maddi anlamda GK
toplantısı yapılmaksızın ya da toplantı dışında kullanılmış oylarla alınabilen
kararlar yok hükmünde olacaklardır.
B.
Toplantıya Davet Usulü
Türk Ticaret Kanunu m. 368
gereğince GK’a davet, ortaklık esas sözleşmesinde gösterilen şekil ve surette ve
herhalukarda TTSG’de (bkz. TTK. m 37) ilanla yapılır.
Nama yazılı pay senedi sahiplerinin adreslerinin ortaklıkça bilinir, bu itibarla
bu ortaklara ayrıca taahhütlü mektupla da bir davetin yapılması öngörülmektedir.
Ayrıca, hamiline yazılı pay senetlerini ellerinde bulunduran paydaşların
adresleri ortaklıkça bilinmemesine karşın, eğer bunlardan da en az bir pay
senedi ile adresini bu niyetle ortaklığa tevdi edenler varsa kendilerine
taahhütlü mektupla GK toplantısı çağrısının yapılması gerekmektedir.
Borsalarda ya da örgütlenmiş
diğer piyasalarda devamlı surette işlem gören pay senetleri hakkında SPK. m.
11.6 özel hükmü gereğince TTK. m. 368 uygulanmaz, yani bu ihtimalde mektupla
davet yapılması ihtiyacı yoktur.
Türk Ticaret Kanunu m. 368,
ilanın, ilan ve toplantı gününü kapsamayacak biçimde en az on beş gün önceden
yapılması gerektiğini hükme bağlamaktadır. Madde hükmünde mektuplar açısından
herhangi bir süre öngörülmemiş olmakla birlikte, bunların da aynı süreye tabi
olması gerektiği kabul edilmektedir.
C.
Davetsiz Genel Kurul ve Şartları
Türk Ticaret Kanunu m. 370
hükmüne göre, AO bütün pay sahipleri ya da temsilcileri, içlerinden birinin
itirazda bulunmaması koşulu ile, davet usulüne uymadan toplanabilir ve öteki
bütün kurallara riayet etmek kaydıyla karar alabilirler.
Bu ihtimalde bizim de katıldığımız görüşe göre, gündem belirlenip, toplantı
başlangıçta itirazsız başladıktan sonra, toplantıyı terk etmek toplantının
geçerliliğine halel getirmez.
Ancak yasanın öngörmüş olduğu toplantı ve karar yetersayılarının her halde
gözetilmesi şarttır.
D.
Web Sayfası Üzerinden Davet
Anonim
Ortaklık açısından en kolay ve hızlı olabilecek davet şekli, ortaklık Web
sayfasına bir metin eklemek suretiyle davet şeklidir. Alman AO’lar hukukunu
düzenleyen AktG § 121 Abs.3, 124 Abs.1 ile 25 Abs.1 GK toplantısının resmi
sicilde (Bundesanzeiger) yayımlanarak ilanını öngörmektedir. İnternetin
paydaşlar ve diğer ilgililer için ulaşımı bahsi geçen sicile ulaşımdan daha
kolay olduğu halde Alman Hukukunda da halihazırda web sayfası üzerinden davet
hukuken yeterli görülmemiştir.
NaStraG da bu konuda bir değişiklik öngörmüş değildir. AktG § 25 Abs.2’nin yeni
lafzında ortaklık esas sözleşmesinin sicilde yayımı yanında elektronik iletişim
medyaları ile özellikle internet üzerinden ilanın yapılabileceğini
öngörmektedir. Ancak zaten bu hal tarzı yasa değişikliğine ihtiyaç duyulmadan da
yapılabilmekteydi. Bu da bu yönde bir düzenleme yapılmasının pratikte bir
yenilik getirmediğinin göstergesidir.
Türk
Ticaret Kanunu m. 279/7, AO’larda GK’un ne şekilde davet edileceği,
toplantıların zamanı ve oy verme ile görüşmelerin yapılması ve karar verilmesi
konularının tabi olduğu kayıt ve şartları ortaklık esas sözleşmelerinde
düzenlenecek hususlar olarak öngörmüştür. Ancak, yukarıda belirtmiş olduğumuz
TTK. m. 368 hükmü karşısında GK’a Web sayfası üzerinden davet tek başına yeterli
olamayacaktır. AO’lar bu konuda esas sözleşmelerine hüküm koyup web sayfası
hazırlayarak GK’un TTK. m. 368’deki usüle ek olarak ayrıca Web sayfası üzerinden
de çağrılması gerektiğini öngörebilirler. Ancak bunun kendilerine ek külfet
getireceği ve pratik olmayacağı ortadadır. Kanımızca, ilerleyen internet
teknolojisi karşısında gerekli güvenlik ortamını sağlayan yasal düzenlemeler
çerçevesinde web sayfası üzerinden GK davetlerinin yapılmasını hukuken yeterli
saymak ve TTK. m. 368’in uzun ve güncelliğini yitirmiş davet usulünü kaldırmak
gerekmektedir. Çünkü artık zaman tam anlamıyla para olacak ve gelişen elektronik
ticarete paralel gerekli düzenlemeleri yapmayan devletler, ekonomilerinin
gelişmesi bakımından geri planlarda kalacaklardır.
E.
Nama Yazılı Pay Senedi Sahiplerine E - Mail (Elektronik Posta) ile Davet
Türk Ticaret Kanunu m.
368’deki düzenleme karşısında, nama yazılı pay senedi sahiplerinin GK
toplantısına daveti bakımından paydaşlar elektronik posta adreslerini ortaklığa
bildirmiş olsalar bile sadece elektronik posta ile kendilerine çağrı yapılması
hukuken yeterli sayılmamaktadır. Buna karşın Alman Hukukunda bu alanda internete
açılımın AktG § 121 Abs.4 ile yapıldığını gözlemlemekteyiz. Bu hükmün getirdiği
düzenlemeye göre, şirket esas sözleşmesinde bu yönde hüküm bulunması koşulu ile,
paydaşlar ismen belli olmaları ve elektronik postalarını ortaklığa vermeleri
halinde, sicilde yapılacak ilan yerine geçmek üzere elektronik posta ile davet
edilebileceklerdir. Bu durum özellikle nama yazılı pay senetleri için geçerli
kılınmıştır.
Bununla birlikte paydaş, pay senedi defterine elektronik posta adresi ile
kaydolmuşsa ortaklık pay senedi çıkarmasa bile bu ortağa da e posta ile
davet yapılabileceği kabul edilmekte hatta paydaşın tüm ihtimaller için
adresinin sadece e posta adresinden bile oluşabileceği ifade edilmektedir.
F.
Pay Senedi Bildirimi ve İbrazı
Bir çok AO esas sözleşmeleri
GK toplantılarının hazırlığı için paydaşlarının katılım yönünde bildirimde
bulunmalarını aramaktadırlar. Prensip itibariyle bu bildirim şekilsizce
yapılabileceğinden paydaşlar günümüzde bu bildirimlerini elektronik posta yolu
ile yapabileceklerdir. Hamiline yazılı pay senetleri ihracı durumunda, bir çok
ortaklık esas sözleşmesi paydaşların pay senetlerini GK toplantısı öncesinde
ibraz etmelerini ve ibraz masasına açıklama yaparak katılımlarını meşru hale
getirmelerini şart koşmaktadır. Şirket esas sözleşmesi bu gibi ihtimallerde bir
belge yani yazılı olan bir açıklama aramaması halinde ibraz masası şirkete
karşı, ibrazın yapıldığını e posta yolu ile de bildirebilir.
Ancak hemen belirtelim ki,
esas sözleşmeler günümüzde halen kural olarak bildirim ve ibrazın ispatı için
yazılı şekil şartını aramaktadırlar.
Bu bildirim sadece GK’un toplantıya hazırlanmasına yardımcı olacağı için
kanımızca çok sıkı şekil şartlarına tabi tutulmamalıdırlar. Zira, GK’a katılmak
amacıyla pay senedi tevdi eden hamiline yazılı pay senedi sahiplerine verilen
ibraz belgeleri, paydaşların meşruiyetini sağlamakta iseler
de ibraz masası açısından bu ibraz sadece kayıt almaya hizmet etmekte, ibraz
edenlerin kimliklerinin tespitine imkan sağlamadığı için toplu bir açıklama
niteliğindedir.
Hamiline yazılı pay senedi karşılığı verilen ibraz belgeleri
ve nama yazılı pay senetleri sahiplerine verilen pay senedi belgelerinin pratik
sebeplerden dolayı imza edilmeleri zorunlulukları bulunmamaktadır.
III Anonim Ortaklıklarda
Genel Kurul Toplantısının Sorunları ve Virtüel (Sanal) Genel Kurul Sayesinde
Çözümü
A.
Genel Kurul Toplantısına Katılımın İyileştirilmesi
Anonim ortaklıklarda GK
toplantıları önemli problemlerle iç içe yaşamaktadırlar. Her şeyden önce bu
toplantılara az sayıda paydaş ilgi göstermekte bunun sonucu olarak da katılım
oranı düşük olmakta, GK olağan (basit) nisapla dahi toplanamamakta ya da
toplansa dahi, becerikli bir azlığın ya da AO dışındaki bir gücün, örneğin belli
bir yüzde pay senetleri kendisine tevdi edilmiş olan bir bankanın hakimiyetine
girebilmektedir. Bu son ihtimalde, AO faaliyetinin hukuki rizikosunu taşımayan
bir kurumun, yönetimde söz sahibi olması gibi, büyük bir sakınca ortaya
çıkabilmektedir. Bu sorun, özellikle çok ortaklı AO’lar için daha da önemlidir.
Bizim hukukumuz bakımından da çok ortaklı AO’lar geliştiğine ve yönlendirme de
bu taraf doğru olduğuna göre aynı sorunlarla bizim de karşı kalmamız kaçınılmaz
olacaktır. Bu durum doktrinde “güç boşluğu” olarak ifade edilmektedir.
Nitekim Alman Borsasında (DAX
30) kayıtlı olan ve işlem gören AO’ların neredeyse yarısına yakınında GK’lara
katılım oranlarının %60’ın altında kaldığı belirtilmektedir.
Örneğin, Siemens , VW ve büyük bankalarda bu oran %24 ile %50 arasındadır.
Oy hakkının minimal düzeyde kullanılmasının genel,
şirketten ve paydaştan kaynaklanan sebepleri bulunmaktadır. GK’ların yıllık yani
çok kısa süreçlerle düzenlenmesi çekiciliğini engellemektedir. Aynı şekilde
şirketlerinden memnun durumda olan paydaşlar için, GK’a katılan profesyonel
yöneticilerin eleştirel yaklaşımları hoşnutsuzluk yaratmakta bundan dolayı da bu
tip paydaşlar GK’a katılmamakta, pasif durumda kalmaktadırlar. Bu itibarla,
internet üzerinden yapılabilecek GK toplantılarında paydaşlar oy kullanma
aşamasında tartışmalarla somut olarak karşı karşıya kalmadıkları için sözlü
tartışmaların ötesine taşabilecek maddi tartışmaların da önüne geçilebilecektir.
Öte yandan genel olarak oy
hakkının peşinde koşanlar yerli paydaşlar olup, yabancı paydaşlar GK
davetiyelerine ulaşma imkanına çoğu zaman sahip olmadıkları ndan ve GK’a vekiller
aracılığı ile katılımın da kaosa yol açabileceği düşüncesinden hareketle GK’lara
katılmamaktadırlar. GK’lara bu şekildeki küçük oranlı katılımlar istenmeyen
sonuçları da beraberinde getirebilmektedir. Örneğin, %40 katılımlı bir GK
toplantısı yapan bir AO basit nisapla ortaklığın %21 payını temsil eden
paydaşlarla alacakları bir GK kararı ile şirketin işletme politikasını tamamen
değiştirebilirler. Bu durumun da arzu edilen bir durum olamadığı ortadadır. Aynı
şekilde GK’a katılmama oranı kişi bazındaki paydaşlar alanında kurumsal bazdaki
paydaşlara oranla daha fazla olduğu için, bu durum gerçek kişi paydaşların
haklarını koruyamama gibi bir tehlike yaratmakta, dolayısıyla da internet
destekli GK’lar, sıradan gerçek kişi paydaşların oy kullanmalarını daha da
kolaylaştıracağından GK’lara katılım yüksek oranlara ulaşacaktır. Bunun da
demokrasi ruhuna daha uygun olacağı rahatlıkla ifade edilebilir. Düşük katılım
oranlı GK toplantıları yatırımcı ile ortaklık arasındaki ilişkileri de
azaltmaktadır. Dolayısıyla kanunkoyucu ve sorumlu ortaklık yönetim kurullarının
paydaşları GK toplantılarına katılımın amacı hakkında ikna etmeleri ve
bilinçlendirmeleri gerekmekte olup, bu da zaman ve masraf anlamına gelmektedir.
Düşük katılımlı bu gerçek (reel) GK’lara karşılık, bunun yanında ek olarak
sunulabilecek virtüel GK’a katılımın yüksek olacağı öngörüsü doğru bir
öngörüdür. Zira yukarıda da ifade ettiğimiz üzere, GK’a katılım için muhtemel
olarak uzun mesafeli yolculuk yapmak zorunda olan kişiler yol masrafları ve
bunun yanısıra kaybedeceği zaman nedeniyle GK toplantılarına katılamamaktadırlar
ki, katılmayan kişilerin oranları da gün geçtikçe gerçekten büyük bir çoğunluk
teşkil etmektedir.
Bunun gibi uygulamada temsil yetkisi verme konusundaki karmaşıklıklardan dolayı
yapılacak olan harcamalar ve kaybedilecek zaman da katılımın düşük olmasına
neden olmaktadır. Amerika Birleşik Devletlerinde 1996 yılından bu yana
internetin kullanılması neticesinde GK’lara katılım oranının yüksek ölçüde
arttığı gözlemlenmektedir. Nitekim GK’larda verilmiş olan oyların %25’inin e
posta yolu ile gönderildiği ifade edilmektedir.
B.
Corporate Governance Önlemi Olarak Genel Kurul
Corporate Governance kavramı
Amerikan kökenli bir kavramdır. Anonim şirketlerin işleyişleri ve
faaliyetlerinde paydaşlardan (shareholders), yöneticilere (the board of
directors), memurlardan (officers) işçilere (employees) kadar her grubun,
şirketin yönetim sürecinde hukuken önemli ve etkili roller üstelenmesi prensibi
Corporate Governance olarak adlandırılmaktadır.
Bu kavramda bilimsel veriler ışığında şirketlerin pratikteki yönetimini ve
kontrolünü sağlayan iç mekanizmalar anlaşılmaktadır. Bir başka deyimle işletme
yönetiminin en optimal yolları araştırılıp işletmeler bu şekilde yönetilmeli ve
faaliyetleri de buna paralel olarak yönlendirilmelidir. Corporate Governance (CG)
ilkeleri daha önce de ifade etmiş olduğumuz gibi belirli oranlarda GK’ların
düzenlenmesi ile de ilgili olabilir. OECD’nin CG komisyonu güvenilir oy hakkı
imkanını GK toplantılarında özellikle uluslararası yatırımcılar için önemli bir
husus olarak görmektedir. OECD bakımından bu imkanın mektup seçimi şeklinde ya
da oy hakkı temsilcisi şeklinde gelişip gelişmediği önem arz etmemektedir.
İnternetin GK toplantılarında kullanılan bir argüman olarak paydaşların
zamanında tam olarak bildirilmesi OECD bakımından hayati bir önemi haiz olup her
ortaklık yönetiminin CG’ı da göz önünde bulundurması gerekmektedir. Almanya’da
AG alanında yasa değişikliği yapılırken OECD’nin CG prensipleri de dikkate
alınmıştır.
İnternetin buna hizmet edeceğine şüphe yoktur. Diğer yandan, aktif haldeki
sıradan paydaşlar için iki alternatif söz konusudur; bu paydaşlar ya reel GK
toplantısına katılmak için seyahat edecekler, masraf yapacak ve zaman
harcayacaklar ya bizim hukukumuz bakımından kendilerine vekil tayin
edeceklerdir. Her iki yolun da aslında gelişen teknoloji karşısında tavsiye
edilebilir yol olmadığına yukarıda işaret etmiştik.
Corporate Governance ilkesi
gereğince AO’larda uygun davranış tarzı parayı tasarruflu kullanmaktır. Bu
sebeple GK toplantı ve kararlarının masrafları da kontrol altında tutulmak
gerekir. Ancak reel GK toplantılarının yapılmasında ve hazırlanmasında yüksek
masraflar yapılmakta bu masraflar özellikle halka açık AO’larda milyon dolarlara
ulaşabilmektedir ki, bunun da artık gelişen teknolojik imkanlar karşısında
optimal ve ekonomik olmadığı aşikardır. Şu hale göre bu davranış tarzı artık
onaylanamaz.
Gerçekten de reel GK
toplantıları için önce büyük salonlar tutulmakta, ışıklandırma ve dekorasyonu
yapılmakta, oy verilme işlemi için sistem araçları hazırlanmakta, ortalama 20-30
sayfa tutacak açıklayıcı el kitapçıkları basılmakta, hatta bunların kiminin
yapılmasındaki hatalar bazen alınan GK kararlarının iptaline bile yol
açabilmektedir.
Bu sorunların çoğu aslında
internet aracılığı ile çözümlenebilir. Örneğin büyük toplantı salonlarının
tutulması zorunluluğu ortadan kalktığında sırf bu sebeple reel toplantılara
nispetle %30 oranında tasarruf edilebileceği ifade edilmektedir
ki, her ne kadar bu bir anda olmaz ise de kanaatimizce bu konuda gidişat bu
yönde olacaktır.
C.
Yatırımcıya Yönelik Önlemler
Anonim şirketler hukukunda
internetin kullanılmaya başlaması ve kullanımın yaygınlaşması neticesinde anonim
şirkete ilişkin bilgiler internet aracılığı ile just in time (bir anda)
dağıtılabilecek bu şekilde de küçük yatırımcıdan büyük yatırımcıya kadar bütün
paydaşlar aynı oranda bu bilgilere internet üzerinden ulaşma imkanına sahip
olabileceklerdir. Bu zaman birimi özellikle piyasa ekonomisi hukukunda öngörülen
şeffaflığın sağlanmasına yardımcı olacak ve internet kullanıcısı olan paydaşlar
arasında da eşit davranılmasını sağlayacaktır.
Bu da AO’lıklarda eşit işlem ilkesinin bir diğer uzantısı olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Ayrıca, AO’lıklar hamiline
yazılı pay senedi sahibi paydaşlarına daha kolay ulaşabileceklerdir. Netice
itibariyle internet yatırımcıya başka olumlu hizmetler de sunmaktadır. Aktüel
işletme verileri elektronik değerlendirme araçları sayesinde hafızaya alınıp
saklanabilmekte bu da yatırımcıya kararları yönünde yol gösterici
olabilmektedir. İnternetin bunlara bağlı bir başka olumlu etkisi de evrak
basımını asgari seviyelere çekmek suretiyle tasarruf sağlamaya hizmet etmesi
olacaktır. Böylece yapılması zorunlu olan bir çok bürokratik işlem belki de
tarihe karışabilecektir.
D.
İnternet üzerinden Genel Kurul Yapılması Aleyhine Görüşler
Yukarıdan beri arz etmeye
çalıştığımız internetin olumlu yanları karşısında olumsuz yönlerinin de
olabileceğine ilişkin görüşler ifade edilmektedir. Örneğin internet aracısının
yeni ve henüz tam anlamıyla denenmemiş olduğu söylenmektedir. Buna göre reel GK
toplantılarında ortaklar kişisel ilişki kurabilme imkanına sahip iken, virtüel
GK’larda bu imkandan yoksun kalabileceklerdir. Alman hukukunda uygulamaya geçen
oy hakkı temsilcisinin tam olarak kontrol edilemeyeceğinin yanısıra
internetin, içinde pay sahibinin haklarının tahdit edilmesine neden olabilecek
teknik ve maddi zorluklar gizleyen bir truva atı olabileceği de ileri
sürülmektedir.
Ayrıca internet kullanımının evlere henüz tam olarak girmediğinden dolayı hukuki
alanda düzenleme konusu olamayacağı da belirtilmektedir.
Bu görüşe karşı internet kullanımının hızla evlere kadar girdiği ancak bununla
beraber bu alanda hukuki düzenleme yapılabilmesi açısından bunun bir önkoşul
olamayacağı, zira artık internetin kişilerin hayatında her alanda önemli roller
oynamaya başlamış bir olgu olduğu savunması rahatlıkla yapılabilir
düşüncesindeyiz.
Elbette reel GK
toplantılarının yapılması gereği bir anda kaldırılabilecek bir olgu olmamakla
birlikte, bunun yanında eş zamanlı olarak on line GK’ların da uygulamasına
geçilerek sanal ve reel GK’lar belirli bir süre birlikte yapılabilir. Bu model
kombine model olarak adlandırılmaktadır.
IV.
Alman Anonim Ortaklıklar Hukukunda İnternet Üzerinden Genel Kurul
Toplantısının İcrası
A.
Genel Olarak
Genel Kurul toplantılarının
yürütülmesinde internet iki şekilde kullanıma açılabilir. Bir taraftan ortaklık
paydaşa internet aracılığı ile “on line katılım” ile geleneksel yani reel
toplantıya katılma imkanı sağlanabilir, diğer taraftan da GK toplantısı tamamen
internet üzerine kaydırılıp reel toplantıya gerek kalmaksızın bu şekilde de
yapılabilir. Doktrinde bunlardan birincisine “on line katılımlı hazır bulunma”
GK toplantısı ikincisine ise “virtüel” (sanal) GK toplantısı adı verilmektedir.
B.
On line Katılımlı Genel Kurul Toplantısı
1.
Genel Olarak
On line katılımlı GK
toplantılarında YK’nun, noterin
denetçi(lerin) ve paydaşların fiziki olarak hazır bulundukları geleneksel reel
GK toplantısı düzenlenmektedir. On line katılımı arzu eden paydaşlar da internet
üzerinden bu toplantıya katılabilmektedirler. AktG § 118 –147 de çerçevesi
çizilen reel GK toplantısı tamamen kaldırılmamakta, reel GK toplantısı ile
internet üzerinden yapılan virtüel GK toplantısı bir nevi kardeş gibi
yapılmaktadır. On line katılımlı toplantıya kombinasyon model de denilmektedir.
On line toplantı türünün teknolojik imkanları oldukça geniştir. Örneğin bu model
ile GK toplantısı ulusal ve uluslararası boyutta yayımlanabilmektedir. Bu
toplantıya katılmak isteyen paydaşlara giriş kartı yerine elektronik onay
belgesi verilebilmekte paydaşlar da böylece o şirketin web sayfasına rahatlıkla
ulaşabilmektedir. GK toplantılarına giriş için de elektronik bankacılıkta olduğu
gibi ortaklara PIN (Personel Identification Number = Kişisel Tanıtım Numarası)
verilmektedir. Bu şekilde toplantıya katılma hakkını elde eden paydaşlar, GK
toplantı salonunda fiilen bulunmadıkları halde GK toplantısına katılabilmekte,
GK toplantısını TV ya da başkaca elektronik araçlar vasıtasıyla seyredebilmekte,
bundan başka ayrıca eş zamanlı olarak bilgisayar üzerinden değişik pencereler
açarak başkaca estanteleri izleyebilmekte, hatta toplantıda fiilen hazır bulunan
ortakların katılım listesi ve benzeri evraklara da bakma imkanı
bulabilmektedirler.
Ayrıca paydaş, en önemli haklarından biri olan oy kullanma hakkını da
şimdilik oy hakkı temsilcisi aracılığı ile kullanabilmekte, onu vereceği
talimatlarla canlı olarak yönlendirebilmektedir. Belki de toplantıdan önceki
düşüncesi ve oyunun yönü bu şekilde katılım ile değişebilecektir. Bundan başka
on line katılımcının araçları web-cams (web kamera) ve mikrofonlar da içermekte
ise, bir video konferansa sesi ve görüntüsü ile bağlanabilir. Ayrıca on line
katılımcının GK’a yollayacağı e postanın ekranda gösterilip okutulması
düşünülebilir. Ancak, tüm dünyadan gelebilecek veri akışının koordinasyonu hali
hazırda önemli zorluklar içermektedir.
2.
Hukuki Anlamda Olmayan Katılım
Alman anonim şirketler
hukukunda paydaşlara internet üzerinden on line katılım fırsatının verilmesi
onların de lege lata katılımcı oldukları anlamına gelmemektedir.
Zira Alman doktrininde hakim olan görüş, hali hazırda AktG anlamında GK
toplantısının yapılması keyfiyetini ortakların fiziki olarak bir araya gelmesi
olarak anlamaktadır.
AktG § 121 Abs. 3’ün bu günkü düzenlemesine göre, GK’un coğrafi olarak belirli
bir yerde toplanması ve bu yerin de davetiyede belirtilmesi gerekmektedir. Esas
sözleşmenin buna aykırı bir şekilde düzenleme getirmesi yolu da kapatılmıştır.
Gerçi, AktG § 121 Abs.5 hükmü gereğince esas sözleşmeye bir hüküm konularak
ortaklık GK toplantılarının ortaklık merkezi dışında bir başka yerde de
yapılabileceği öngörülebilmekle birlikte bu bir başka yerin de somut bir
yer olması gerekmektedir. Bu itibarla internet üzerinden bağlanarak GK’a katılan
paydaşlar hukuki anlamda katılımcılar mıdır sorusuna cevap verirken şu anda
bunların bir vakıa olarak GK’da hazır bulunan katılımcılara yaklaştığı
söylenebilmektedir.
Bu durumun hukuken hangi kapsamda caiz olabileceği ileride ifade edilecektir.
3.
Genel Kurulun İnternet Üzerinden Yayımlanması
Genel kurulun internet
üzerinden yayımlanması ile reel GK toplantısına uzaklığı ya da başkaca
nedenlerle gelemeyen ve toplantıya on line katılımı tercih eden paydaşlara bir
nevi sanal olarak yüz yüze GK toplantısına katılma imkanı tanınmaktadır.
On line katılımcı ile, GK’da
fiilen bulunan katılımcıyı eşitleyebilmek için GK toplantısının her şeyden önce
internet üzerinden yayımlanması ön koşul olarak kabul edilmektedir.
Ancak hakim olan görüşe göre bu şekilde bir yayımlanma kamuya açık olmayıp
sadece paydaşlara yönelik olmalıdır.GK
toplantısının internet üzerinden yayımlanmasının sadece paydaşlara hasredilmesi,
GK toplantılarının kamuya açık olmaması prensibini de korumuş olmaktadır. AktG.
§ 118 vd. nı incelediğimizde bu konunun açıkça ifade edilmediğini görmekle
beraber bu sonuç AktG § 134 Abs.3’ten çıkarılabilmektedir. Bu madde AO’lığın,
GK’a fiilen katılmayıp, on line katılan paydaşın yerine oy kullanabilecek kişi
olan oy hakkı temsilcisini atayabileceğini hükme bağlamaktadır. GK’a
virtüel katılan paydaşlar fare (mauce) kliği ile on line yayına katılmış olan
paydaşlardır. Virtüel GK yayınlarında paydaş haklarına ve önemli usül
kurallarına riayet zorunluluğu yine varlığını korumaktadır. Bu bağlamda Alman
AO’lar hukukunda denetçi ya da birden fazla denetçi var ise denetleme kurulu
başkanı ile AktG § 130 anlamında noterin bütün GK toplantısı süresince fiilen
GK toplantısında hazır bulunmaları gerekmektedir. Bu hususlar diğer organlar
için amaca uygun olarak görülse de
bunların GK toplantılarında fiilen bulunmaları şart olmayıp internet üzerinden
bağlanabilecekleri ifade edilmektedir.
Bununla birlikte en azından bir paydaşın, paydaşların sürekli katılım hakkının
ispat edilmesi bakımından reel GK toplantısında bulunması gerekmektedir.
Bu hususların bir araya
gelmesi ön koşulu ile GK’un internet üzerinden yayımlanması şu şekildedir:
AkTG § 123 Abs. 2 anlamında
pay senedinin ibrazı ile ya da nama yazılı pay senetlerinde bildirim ile
paydaşlara on line GK’a internet üzerinden bağlanma imkanı sağlanmaktadır. Bunun
için ortaklık esas sözleşmesi değişikliğine de ihtiyaç duyulmadığından dolayı
NaStraG da GK’un on line gerçekleştirilmesi halinde teknik işleyişi düzenlemeyi
göz ardı etmiştir.
Bu itibarla yayının teknik işleyişinin sorumluluğu AO’a bırakılmıştır. Şu hale
göre, AO internet üzerinden yayımın gerçekleştirilmesinde gerekli özeni
göstermelidir. Bu amaçla on line GK’a ilgi duyan paydaşlara ortaklık yönetimince
bir kontrol numarası verilmekte, şifre niteliğindeki bu numarayı alan paydaş
belirtilen zamanda GK’un yayımlandığı web sayfasına girebilmektedir. Bu şekilde
paydaş GK toplantısına on line katılmış olmakta yoksa fiziken orada bulunmadığı
için de lege lata GK toplantısında hazır bulunmuş sayılmamaktadır. Sadece
kendisi tarafından yetkilendirilen oy hakkı temsilcisi kendi yerine o anda
fiziki olarak GK toplantısında hazır bulunmuş sayılır, on line katılımcı paydaş
da yetki verdiği oy hakkı temsilcisini canlı olarak talimatları ile
yönlendirebilir.
GK toplantısının yayımının
internet üzerinden yapılması keyfiyeti, bireysel konuşmacı ve soru yöneltenlerin
kendi konuşmalarının yayımlanmasını engelleme hakkını ortadan kaldırmaz. Bu
durum genel kişilik hukukunun ve dolaysısıyla da kişilik hakkının korunmasının
doğal bir sonucudur.
Alman Federal Mahkemesi (BGH) bir içtihadında şayet bir paydaş konuşması
esnasında sesinin kaydedilmesine itiraz ederse bu durumda ses kaydının
yapılamayacağını hükme bağlamıştır.
Aynı şeyin internet üzerinden yapılan yayınlarda da geçerli olması gerektiği
ifade edilmektedir. Bu itibarla İnternet üzerinden internetten yayımı
gerçekleştirilen GK toplantılarında konuşmacı bireysel hakkını kullanarak
görüntü ve sesinin yayımlanmasını engellerse konuşması off line şeklinde
yayımlanır. Yani aslında yayın devam etmekle birlikte ses kesilir ve ekran
karartılır.
Esas itibariyle bu ihtimalde
menfaatler çatışması söz konusudur. Bu noktada GK toplantıya on line katılan
paydaşın hakkı mı üstün tutulmalıdır yoksa kişilik haklarına mı üstünlük
tanınmalıdır? Hemen belirtelim ki, bu günkü Alman AO’lar hukukunda, on line
katılımcı de lege lata toplantıya katılıyor sayılmadığı için, menfaatler
çatışmasında kişilik hakkı ağır basmaktadır.
NaStraG da GK toplantılarının internet üzerinden yayımlanması hususunda yeni bir
düzenleme getirmiş değildir. Ancak kanaatimizce şayet yayın kapalı devre olarak
yapılabiliyorsa, bir başka deyimle yayın sadece paydaşlara ulaşıyor paydaş
niteliğinde olmayan kişiler yayına ulaşma imkanına sahip değiller ise bu
ihtimalde kişilik hakkının korunması düşüncesinden sarf-ı nazar edilebilir. Zira
bu durumda yayın sadece paydaşlar arasında kalmakta, aleni olmamakta ve
dolayısıyla da konuşmacı paydaşların kişilik haklarına da halel gelmemektedir.
4.
Pay Sahiplerinin İnternet Üzerinden Bilgi Alma ve Belgeleri
İnceleyebilmeleri
On line katılımcıya reel GK
katılımcısı gibi eşit imkanlar sunulması tahtında reel GK toplantısına katılan
paydaşların incelemesine sunulan belgelerin, on line katılımcıların da emrine
sunulması gerekmektedir. Bu konu sadece yıllık rapor, bilanço ve denetleme
kurulu raporu ile kısıtlı olmayıp ayrıca ortaklığın yapmış olduğu hukuki
işlemler ve kurumsal değişikliklere ilişkin önlemler de internet üzerinden bilgi
alma hakkının kapsamına dahildir. Bu belgelerin on line katımcılar tarafından
ekranda bakılabilmesinde ve print edilmesinde hukuken bir sakınca
bulunmamaktadır. AktG § 129 Abs. 4’ün lafzından GK’a katılım listesinin
elektronik olarak hazırlanıp on line katılımcıya sunulması gerektiğini
anladığımıza göre yorum yolu ile on line katılıcının yukarıdaki bilgi ve
belgeleri de internet üzerinden alabileceğini kabul etmemiz gerekir.
Esas itibariyle, yatırımcılar bundan böyle yatırım yapmış oldukları ortaklığın
bilgi ve belgelerine internete bağlanarak kolaylıkla ulaşabilecekler
ve sonraki adımlarını atarken bunları da kolaylıkla değerlendirmeye
alabileceklerdir.
5.
Soru Sorma ve Söz Hakkının Kullanılması
Anonim ortaklığın
paydaşlarına GK toplantılarını internet üzerinden izleyip GK’da sunulan belge ve
bilgileri on line katılımla emirlerine arz etmesi sonrasında akla hemen şu soru
gelmektedir: Acaba on line katılımcıya GK’da soru sorma ve konuşma hakkı
verilebilir mi? İnternet üzerinden yapılan yayına ilişkin teknik zorlukları bir
yana bıraksak bile, on line katılımcının doğrudan yani vasıtasız olarak konuşma
ve soru sorma hakkına sahip olması hukuki açıdan bazı sakıncaları da beraberinde
getirebilecektir. Zira yukarıda da ifade etmiş olduğumuz üzere esasen on line
katılımcı de lege lata katılımcı olma hakkına sahip değildir. Bu katılım paydaşa
sunulan ekstra bir imkan olup onun çıkarlarına hizmet etmektedir bundan dolayı
da kendisine internet üzerinden on line katılımla soru sorma ve konuşma hakkı
verilememektedir.
Şu halde GK’da konuşma ve soru sorma hakkı de lege lata sadece bu toplantıya
fiilen katılan paydaşlara tanınabilmektedir.
Bu hakların reel GK’a sıkı
sıkıya bağlığı özelliği amir hükümler içermiş olduğu için ortaklık da esas
sözleşmeye bu yönde hüküm koymak suretiyle de olsa on line katılımcıya konuşma
ve soru sorma hakkı tanıması mümkün değildir.
Öte yandan on line katılımcı
sözlü beyanlarını e posta yolu ile oy hakkı temsilcisine gönderme ve bu
temsilcinin de bunu GK toplantısında okuması bakımından ise hukuken bir sakınca
bulunmamaktadır. Şu halde GK’a on line katılan paydaşlar soru sorma ve konuşma
haklarını oy hakkı temsilcileri vasıtası ile de kullanabilmektedirler.
6.
Oy Hakkının Kullanılması
Anonim ortaklıkların ilk
gelişmeleri aşamalarında ortakları tipik olarak ya akrabalardan ya da yerel
toplum yaşayanlarından oluşmaktaydı. Her zaman için GK çok önemli idi zira toplu
fikirlerin ve akıl yürütmelerinin paylaşılması ve burada alınan kararların
ticari hayatın şartlarına aktarılması bakımından istişare ve tartışma platformu
oluşturmaktaydı. Bu alanda paydaşların oy kullanma hakları onlar için düzenli
bir hak olarak düşünülmekte, mahkemelerce korunmakta idi. Oy kullanma hakkının o
denli değerli olmasının sonucu olsa gerek oy sadece şahsen paydaş tarafından
kullanılabilmekte başlangıçta temsilci yolu ile bile kullanılması caiz
görülmemekte idi.
Ancak daha sonraları ticaret hayatının gerekleri doğrultusunda bu alanda da
temsilci uygulaması gelişmiş oldu. Bu gün artık tartışılmakta olan konu gelişen
teknolojik imkanlar karşısında paydaşın oy kullanma hakkını on line katılım ile
internet üzerinden kullanabilip kullanamayacağı konusudur. Gerçekten GK
toplantısının merkezinde, oy verilmesi unsuru yatmaktadır. Alman hukukunda bu
gün bu konuda gelinen nokta paydaşın oy hakkı temsilcisi vasıtasıyla on line
katılımla oyunun yönünü belirleyip bu temsilci ile kullanma hakkı olmuştur. Şu
hale göre oy hakkı kullanılması yine sınırları çizilmiş belli bir alanda
olmalıdır. Bu sonuç AktG § 118 Abs. 1, 121 Abs. 5’ten çıkmaktadır.
Yani bir Alman anonim ortaklığı paydaşı, oyunu oy kartı ile ya kendisi bizzat GK
toplantısına fiilen katılarak kullanabilecek, ya da GK’a katılan bir üçüncü
kişiye kendi adına da oy kullanabilmesi hususunda temsil yetkisi verecek veya
kendisi GK toplantısına on line katılmak suretiyle oy hakkı temsilcisi denilen
kişi aracılığı ile oyunu kullanabilecektir. Bu son ihtimalde kendisi de on line
olarak GK toplantısını izlemek suretiyle oy hakkı temsilcisini talimatları ile
yönlendirerek oy kullanmasını sağlayacak ve belki de önceki fikrini değiştirmek
suretiyle oyunun yönünü de GK’un işleyişi yönünde değiştirebilecektir.
AktG § 134 Abs. 3 yeni lafzı
ile ortaklığın kendi başına oy hakkı temsilcisini atayabilmesi imkanını
getirmektedir. Kanunun yapılış süreci dikkate alındığında oy hakkı
temsilcilerinin şirket çalışanları olabileceği sonucu ortaya çıkmaktadır.
Almanya bu uygulama ile Anglo-Amerikan hukukunda anonim ortaklıklarda GK
toplantılarında oy verilmesinde kullanılan proxy-voting’e karşılık
gelebilecek bir uygulamaya geçmiş olmaktadır.
Proxy-voting sistemi, GK’da fiziki olarak bulunan ve talimatlar doğrultusunda
oy kullanan şirket çalışanı ya da bağımsız kuruluşların bu amaçla
görevlendireceği kişiler olarak tanımlanmaktadır.
Bu sistem DaimlerChreysler,
Deutsche Telekom ve Lufthansa, gibi AO tarafından uygulanmıştır. Bununla
amaçlanan ise GK toplantılarına yüksek oranlı katılımı sağlamak ve dolayısıyla
da reel GK toplantılarında az katılım sonucu oluşan güç boşluğunun önüne
geçebilmektir. Böylece on line katılımlı paydaş bütün talimatlarını oy hakkı
temsilcisine just in time (aynı anda) gönderebilecek bu da GK’a net
üzerinden katılımı cazip kılacaktır. Zira internet üzerinden temsil edilen
paydaşa GK’daki gelişmelere karşı sanki oradaymış gibi reaksiyon imkanı
sunulmaktadır. Örneğin bir paydaş sunulan veri ve rakamlar kendisini ikna
etmediğinden YK’ndan memnun olmaması ve onları ibra etmeme kararında iken, GK’a
bu şekilde katılıp YK’ndan detaylı bir şekilde dönemin neden kötü kapatıldığını
ve alınan önlemleri vs. dinleyerek bilgi sahibi olabilir ve başlangıçtaki
olumsuz kararını pozitif yöne çevirebilir. Bu durumda on line katılımcı oy hakkı
temsilcisine talimat vererek ona YK’unu ibra yönünde oy kullanmasını
isteyebilir. Oysa geleneksel temsilci sisteminde bu şekilde görüş değiştirmek
mümkün değildir. Çünkü yetki verilirken temsilciye ibra aleyhine oy kullanması
talimatını veren paydaş o anda pratik olarak bu talimatını geri alabilmesi
imkanı mevcut değildir. Bu itibarla oy hakkını on line katılımla oy hakkı
temsilcisi vasıtasıyla kullanan paydaş bu hakkını en son bilgilendirmeler
çerçevesinde kullanabilme imkanını kazanmış olmaktadır.
Kanaatimizce ilerleyen yıllarda bir adım daha atılarak elektronik oy verme (e
voting) sistemine geçilecek, oy hakkı temsilcisine de gerek olmadan paydaş
oyunu internet katılımı ile kullanabilme imkanına kavuşacaktır.
7.
Teknik Arıza İhtimali
Reel GK’a temsilci aracılığı
ile on line katılım durumunda gerek on line katılımcı paydaş için ve gerekse oy
hakkı temsilcisi için internet kullanımında teknik arızalar meydana gelmesi
ihtimal dahilindedir. Öte yandan GK’a katılanların konuşmaları on line
katılımcıya kesik kesik gelebileceği gibi, YK’nun on line katılımcının
yönelttiği sorulara verdiği cevaplar da on line katılımcıya arızalı olarak
ulaşabilecek, bunun sonucunda da on line katılımcı oylama yönündeki
talimatlarında GK’u normal hatasız ve arızasız bir şekilde izleyebilseydi
vereceği oydan değişik bir oy verebilir. Bunun gibi, on line katılımcının
talimatı, oy hakkı temsilcisine hiç ulaşmayabileceği gibi kesik kesik ulaşabilir
ve bunun sonucunda da oy hakkı temsilcisi on line katılımcının iradesi yönünde
oy kullanamayabilir. Ancak bu ve benzeri ihtimaller için on line katılımcıya
Alman hukukunda GK kararlarının iptalini isteme hakkı tanınmamıştır. Bu durum
Alman doktrininde “madem ki paydaş on line katılımın kendisine sağlamış
olduğu avantajlardan yararlanıyorsa bunun teknik rizikolarına da kendisinin
katlanması gerekir” şeklinde ifade edilmektedir.
Gerçekten de bu düşünce tarzı AktG § 135 Abs. 6’daki riziko sınırlarına
uygundur. Zira burada da oy kullanma hakkına sahip bankalar, oy kullanımı ile
ilgili kurallara aykırı davrandıkları takdirde kendilerine GK kararlarının
iptalini talep etme yolu kapatılmıştır.
8.
Ortaklığın Yasal Zorunluluğunun Bulunmaması
Her ne kadar şu anda
yürürlükte bulunan Alman AO’lar hukukuna göre GK’lara on line katılım mümkün ise
de, bu AO’lıklara getirilmiş bir yasal bir zorunluluk olmayıp, onların
ihtiyarına bırakılmış bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ancak geleceğin bilgi çağı olduğunu ve ticari hayatın son derece hızlı
işleyeceğini dikkate alan AO’lıklar modern davranarak paydaşlarına bu imkanı
sunmaktadırlar. Kanımızca önümüzdeki dönemde, internet teknolojisine ayak
uyduran AO’lıklar ticari hayatta diğerlerinden bir adım önde olacaklar ve çok
yakın gelecekte ticaret kanunlarında da bu yönde düzenlemeler yapılması
kaçınılmaz bir hal alacaktır.
9.
Anonim Ortaklık Organlarının Genel Kurula Katılımı
On line katılım zaman ve
masraf tasarrufu bakımından AO’lıların organları ve geniş anlamda yönetim
üyeleri (verwaltung) bakımından da menfaatlerine uygun bir yöntemdir. Bu
durum özellikle yönetim ve denetleme kurullarının uluslararası nitelik arz
ettiği AO’larda önem kazanmaktadır. Ancak hemen belirtelim ki, bu aşamada
yönetim hak ve görevleri bulunan kişiler, AktG § 118 Abs. 2 gereğince
toplantının yapıldığı yere gitmekten imtina edemezler.
10.
Tutanak Tutulması
On line katılımın GK
toplantısında tutulan tutanağa prensip itibariyle bir etkisi bulunmamaktadır.
Gerçi AktG § 130 Abs. 2’ye göre tutanağın oylamanın şekli hususunda bilgi
içermesi gerekmektedir. Ancak protokole bağlanması gereken orada on line
katılımcı adına oy hakkı temsilcisi sıfatıyla fiilen bulunan kişinin vermiş
olduğu oydur. Zira de lege lata katılımcı odur.
V.
Virtüel Ortamda Genel Kurul Toplantısı Yapılması
A.
Genel Olarak
Paydaşların on line katılımla
GK toplantılarına oy hakkı temsilcisi vasıtasıyla katılması ile tam anlamıyla
virtüel GK arasında çok önemli farklar bulunmaktadır. Zira on line katılımlı
toplantılarda yine yasaya uygun olarak belirli bir mekanda toplantı yapılmakta
ise de, virtüel GK’da durum böyle değildir. Virtüel GK toplantısında GK tamamen
cyber space yani virtüel aleme bir başka söyleyişle sanal aleme
yüklenmiştir. Bu GK tipinde yalnızca AO’ğı temsil, yönetim ve denetime yetkili
üyeleri ile hükümet komiseri (Alman hukukunda noter) belirli bir mekanda bir
araya gelmekte, paydaşlar bu tür GK toplantılarına klasik yollardan davet
edilmemekte sadece internet üzerinden toplantıya katılabilmektedirler.
B.
De Lege Lata Mümkün Olmaması
Bizim hukukumuz bakımından
henüz Alman hukukunda gelinen nokta dahi de lege lata mümkün değildir. Bu
itibarla virtüel GK’un bu aşamada yürürlükteki hukuk açısından mümkün
olamayacağı ortadadır. Bu tip GK toplantıları halihazırda Alman AG hukukunda da
hukuken mümkün değildir. Gerçekten evvelce de ifade etmiş olduğumuz üzere AktG
anlamında bir GK toplantısında paydaşların fiziken bir araya geldikleri toplantı
anlaşılmaktadır. NaStraG’ın da gerekçesinde Alman kanunkoyucunun elektronik oy
verme yöntemini bilinçli bir şekilde red ettiği görülmektedir.
Bununla birlikte, Alman kanunkoyucu gidilecek yeni bir yasa değişikliği ile
virtüel GK toplantısına izin verilebileceğinden bahisle bu yolu tamamen
kapatmamıştır.
Bu günkü teknolojinin gelmiş
olduğu noktaya baktığımızda bu tip GK toplantılarının teknik olarak mümkün
olduklarını kolaylıkla anlayabiliriz. Bu itibarla, önceden virtüel GK
toplantılarının hukuki boyutu hakkında gerekli şekilde kafa yorulmalı, bu tip
toplantılara nereye kadar izin verilmesi gerektiği tespit edilmeli ve sınırları
çizilmelidir. Kanaatimizce bu gidişin önüne hukuken set çekmeye çalışmanın bir
yararı olmayacaktır. Şu hale göre sanal ortamda yapılabilecek GK toplantılarının
ne şekilde yapılabileceği, güvenlik araçları vs. bir an önce hukuki düzenlemeye
kavuşturulmalı ve güvenilir bir virtüel ortamda GK toplantısı yapılabilmesi yolu
açılmalıdır. İlk aşamada AO’lara bu yönde alternatif bir imkan tanınması da
düşünülebilir.
C.
Virtüel Genel Kurul Toplantısının Olası Sonuçları
Virtüel GK toplantısının en
önemli uygulama alanının menkul kıymetler borsasında kayıtlı halka açık anonim
ortaklıklar olacağı şüphesizdir. Virtüel GK toplantılarının getireceği en büyük
ve önemli değişiklik herhalde küçük pay sahiplerinin genel kurullara katılma
imkanına sahip olacakları keyfiyetidir. Zira, belli bir mekana gitmesi için para
ve zaman israfı ortadan kalkmaktadır. Küçük yatırımcı olarak tabir edilen bu pay
sahipleri, evlerinde rahat koltuklarına yaslanarak sadece bir mause kliği ile
toplantıya katılma imkanına sahip olacaklardır. Bu durum özellikle, globalleşme
rüzgarı ile yatırımların uluslararası boyut kazandığı günümüzde deniz aşırı
ülkelerdeki yatırımcılar için büyük kolaylıkları beraberinde getirecektir. Bu
şekilde yatırımcılar aynı anda birden çok AO’lığın paylarına sahip oldukları
takdire birden çok AO GK toplantılarına da katılabileceklerdir. Ancak deniz
aşırı ülkelerdeki yatırımcılar için bu kez gece-gündüz saat farkı sorunları
devreye girebilecektir.
Katılımın artmsı ile
birlikte konuşma ve sorular da artacak ve şayet GK toplantı süreleri uzatılmaz
veya GK’da konuşma ve soru sorma hakkı belli oranlarda pay sahiplerine
özgülenmez ise bireysel olarak konuşmak isteyen paydaşların konuşma süresi
minimum seviyeye çekilmesi gerekecektir. GK’da sözlü hitap edenlerin sayısının
artması, bunların kalitesinin de artacağı anlamına gelmemektedir. GK
toplantılarını siyasi ve dünya görüşlerinin açıklanabileceği bir platform olarak
görme olgusu artabilecektir. Ayrıca, paydaşlar ile AO yönetimine sahip olan
kişiler arasındaki kişisel ilişkiler de azalacak ve sadece şirket yöneticilerine
değil aynı zamanda çalışanlara ilişkin kimi zaman önemli olan GK hatırları da
kaybolacaktır.
Yüksek katılımlı GK toplantılarının sonuçları da hemen her zaman önceden
kestirilebilir olmaktan çıkacaktır.
Ancak diğer yandan, virtüel
GK toplantılarına ortaklıklar cephesinden baktığımızda organizasyon ve finansal
bakımdan düşük harcamalarla ve zaman tasarrufu ile GK toplantılarının
gerçekleştirilebileceğini göreceğiz. Doğal olarak günümüzde AO’lıklalda ilgili
ülke yasalarının öngördüğü zorunlu olarak bulunması gereken öteki organlar
(yönetim kurulu, denetçiler) tartışılır hale gelebilecektir.
Kanunkoyucuların gelecekte bu ve buna benzer sorulara ne cevaplar vereceği
virtüel GK toplantıları açısından düşünülmesi gereken önemli noktalardır.
VI. SONUÇ
İnternet teknolojisi ticaret
alanından sonra özellikle ticari örgütlenmeler ve bu arada AO’lıklar alanında da
yeni bir çığır açmaktadır. Bu teknolojinin sağlamış olduğu imkanlardan
AO’lıkların iç işleyişlerinde ve özellikle de GK toplantılarının yapılmasında
faydalanılabilir. Zira, klasik yollarla GK’a davet gelişen teknolojik imkanlar
karşısında zaman kaybı anlamına geldiği gibi, ayrıca maddi bakımdan da çok
önemli miktarlara mal olabilmektedir. Bundan dolayı teknolojinin sunmuş olduğu
iletişim araçları ile paydaşlar daha kolay ve güvenilir yollarla GK’a davet
edilebileceklerdir. Bu imkanlarından yararlanmak aklın yolu gereğidir
denilebilir. Hatta gerekli güvenlik önlemleri alınmak kaydıyla tam anlamıyla
virtüel ortamda GK toplantıları dahi yapılabilir ve kanımızca da gelecek bu
yönde olacaktır. Gerçekten, internetin kullanımı bu zamana kadar tanınmamış ve
kullanılmayan işlemlere imkan sağlayacak, her şeyden önce virtüel (sanal)
paydaşlara her hangi bir dezavantaja uğramadan GK toplantılarına katılım imkanı
bahşedecektir. Şirketler açısından baktığımızda uzun dönem içerisinde,
masrafların düşmesi, yine zamandan tasarruf edilmesi, beklenilen yüksek
katılımların gerçekleşmesi neticesinde AO’lığın yönetim ve işleyişinde “güç
boşluğunun” asgari düzeye çekilmesi sağlanabilecektir. Bunun gibi, pazarlama
ögeleri örneğin müşteri profilleri internet kullanımı aracılığı ile daha ucuz ve
aktüel bir şekilde hazırlanabilir ve yatırımcı ilişkisi planlamasında da
kullanılabilir. İnternet etkin bir şekilde kullanılarak paydaş bilgileri ile
paydaşlara sağlanan hizmetler daha da iyileştirilebilecektir. İnternet destekli
GK’un getireceği hukuki rizikolar esasen fiili katılıma dayalı reel GK
toplantılarından daha fazla değildir. Elbette GK toplantılarının internet
destekli yapılabilmesi demek her türlü soruna ilaç anlamında da olmayacaktır
ancak her şeye rağmen bir çok avantajı da beraberinde getirecek ve bilişim
teknolojisi yani özellikle internetle şekillenecek olan çağımıza adım atmamızı
sağlayacaktır. Şu hale göre internet ilişkilerini hukuki zemine oturtmayı
önlemeye çalışmanın sonuç vermeyeceği de ortadır. Zira internet artık
önlenmesinden ziyade kullanımı kaçınılmaz bir alan olarak karşımızda
durmaktadır. Batı ülkeleri örneğin USA, Almanya ve İsveç’in konumuzla ilgili
alanlarda hukuki düzenleme yapılması yönünde çalışmalar başlattığını ve bu
alanda yeni adımlar atmış olduklarını gözlemliyoruz. Gelişmiş ülkeler seviyesine
çıkma amacında olan ülkemizin de bu gelişmelerden uzak kalması düşünülemez.
Bu itibarla bizde de fazla
geç kalınmadan gerekli yasal düzenlemelere ilişkin ilk adımları atmak kaçınılmaz
gözükmektedir. Bu alanda önce anonim ortaklıklara yasal zeminde alternatif bir
imkan tanınması da düşünülebilir. Örneğin AO’lıklara esas sözleşmelerine hüküm
koymak suretiyle ortaklarının, GK toplantılarında internet üzerinden oy
kullanabilme imkanını vermelerine müsaade edilebilir. Ayrıca elektronik posta
adreslerini ortaklık yetkili birimlerine bildiren ortaklar GK toplantılarına
elektronik posta ile de çağrılabilmelidir. Alman hukukundaki gelişmeler de
dikkate alınarak bir paydaşa fiili GK toplantısına katılmadan oy hakkı
temsilcisi vasıtasıyla on line katılımla internet üzerinden oy kullanabilmesi
imkanı da getirilebilir. Ancak yukarıdan beri açıklamış olduğumuz internet
destekli GK toplantılarının avantajlarını dikkate aldığımızda, kanımızca daha da
ileri adımlar atılarak, gereken güvenlik önlemleri alınmak koşulu ile (örneğin
dijital imzaya ilişkin de yasal düzenlemeler yaparak) bir paydaşa, oy hakkı
temsilcisini de aradan çıkararak internet üzerinden doğrudan oy kullanması
(elektronik oy, e voting) imkanının getirilmesi ve hatta tamamen sanal
ortamda GK toplantısı yapılabilmesini sağlamak gerekmektedir.
Bu anlamda muhtemel bir revizyon hareketinde
öncelikle TTK. m. 360 vd. ; 364 vd. ile 370. maddeleri, internetin anonim
ortaklık GK’larında kullanımına imkan sağlayacak şekilde yeniden
düzenlenmelidir. Zira on line GK toplantıları pay senedi piyasalarının
gelişimlerini destekleyici bir rol de oynamaktadır. Belirtmek gerekir ki,
küreselleşen dünyada artık zaman tam anlamıyla para olacak ve gelişen elektronik
ticarete paralel gerekli düzenlemeleri gerçekleştirmeyen, bu alanda
müteşebbislerini destekleyici ve yönlendirici rol oynamayan devletler,
ekonomilerinin gelişmesi bakımından geri planlarda kalacaklardır.
Kobler, G.
: Shareholder Voting Over the Internet: A Proposal for Increasing
Shareholder Participation in Corporate Governance, http://www.law.ua.edu/lawreview/kobler.htm.
Siller
: Rechtsfragen des
Discount-Broking, Köln 1999.
Bkz. Siller, Rechtsfragen des Discount-Broking, Köln 1999.
Örneğin İsveç, Ortaklıklar Kanunu’nda (Swedish Companies Act) 1 Ocak 1999
yılında bu yönde bir dizi değişiklikler yapılmıştır. İsveç hukukunda
elektronik oy kullanımına ilişkin olarak bkz. Skog, R.,
The institution of the general meeting and new
communication technology – a few considerations de lege lata and de lege
ferenda, http://www.jura.uni-duesseldorf.de/service/hv/nts.doc.
Kobler, G., Shareholder Voting Over the Internet: A Proposal for
Increasing Shareholder Participation in Corporate Governance, http://www.law.ua.edu/lawreview/kobler.htm
Skog,
http://www.jura.uni-duesseldorf.de/service/hv/nts.doc, Kobler,
http://www.law.ua.edu/lawreview/kobler.htm; Latham, M., The Internet
Will Drive Corporate Monitoring, http://www.corpmon.com/IntCM.htm; P.
Claussen , 169; Reitzel, J.D./ Severance, G.B./ Garrison M.J./ Ralph,
D.D., Contemporary Business Law and the Legal Environment, New
York-Sydney-Tokyo-Toronto, 1994, 1005; ABD.’de proxy-voting süreci için bkz.
http://www.crestco.co.uk/publications/green_books/proxy_0701.pdf. Ayrıca bkz.
Macey/Vagts, 9-70 vd..
|